eglish-class.blogfa.com
((Welcome to my weblog)) - Beautiful moments in Life
http://eglish-class.blogfa.com/post/43
Welcome to my weblog). سلاممن از شما بابت انتخاب وبلاگم متشک رم.من 15سال سن دارم و در مدرسه ی شهید مطهری اصفهان درس می خوانم . لطفا مطالب جالب خود را به ایمیلhamid0213@mailfa.comایمیل کنید. قالب وبلاگ اسکیت حرفه ای. Beautiful moments in Life. Beautiful moments in Life. There are moments in life when you miss someone. So much that you just want to pick them from. Your dreams and hug them for real. گاھی در زندگی دلتان به قدری برای کسی تنگ می شود. که می خواھید او را از رویاھایتان بیرون بیاورید. و فقط یک شان...
eglish-class.blogfa.com
((Welcome to my weblog)) - آموزش مکالمات رایج انگلیسی در رستوران
http://eglish-class.blogfa.com/post/51
Welcome to my weblog). سلاممن از شما بابت انتخاب وبلاگم متشک رم.من 15سال سن دارم و در مدرسه ی شهید مطهری اصفهان درس می خوانم . لطفا مطالب جالب خود را به ایمیلhamid0213@mailfa.comایمیل کنید. قالب وبلاگ اسکیت حرفه ای. آموزش مکالمات رایج انگلیسی در رستوران. آموزش مکالمات رایج انگلیسی در رستوران. حتما هر کدام از شما به کشورهای خارجی سفر کرده یا قصد سفر دارید یکی از مهمترین مکالمات در این سفر مکالمه در رستوران است که بتوانید با گارسون ها ارتباط برقرار کرده و غذای مورد علاقه خود را سفارش دهید. آیا سوپ جو دارید؟
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 18 Mart 2012
http://caglayankent.blogspot.com/2012_03_18_archive.html
22 Mart 2012 Perşembe. Sana atman için bir zar verdim.". Var mı böyle bir şey? Mutlu olmak değil de mutsuz olmamak mı bu tembelliğin gerekçesi? Kendimizden uzaklaşarak kendimizi daha iyi ya da daha mutlu etmek mümkün mü? Günlerden bir gün bir zar takıldı radarıma. Bana, atmam için verilmiş bir zar…. Hayatta bazı anlar vardır ki, başka hiçbir anlamı olmaksızın sadece sizi sizinle tanıştırmak için dizayn edilmiştir. İşte bu da onlardan biriydi. Hayatı; duran ve sırasını bekleyen bir pul olarak değil, titre...
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 10 Şubat 2008
http://caglayankent.blogspot.com/2008_02_10_archive.html
14 Şubat 2008 Perşembe. Özel günlere karşı özel bir sempatim vardır. Ama hakikaten ‘özel gün’lere karşı. Tırnak içinde özel demekten kasıt kişiye özel. Mesela doğumgünleri, yıldönümleri hakikaten özel günlerdir. Sadece sizin özel gününüzdür ve en azından bir gün olsun dünyanın merkezi olabilme şansını yakalar ve sonuna kadar istismar edebilirsiniz. Kimse bunun için sizi suçlayamaz. Çünkü o sizin özel gününüzdür. Yılbaşını bile bir nebze anlayabiliyorum. Çünkü dile kolay 365 günü deviriyorsunuz. Sevgilile...
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 05 Aralık 2010
http://caglayankent.blogspot.com/2010_12_05_archive.html
5 Aralık 2010 Pazar. Uzun zamandir yazi yazamadim - daha dogrusu- yazmadim. Cunku yazmami gerektirmeyecek kadar "onemli" isler yapiyordum. "Onemli" isler soz konusu oldugunda "yazmak" yerine "yapar"siniz. . Tren dunyanin en harika icatlarindan biri degil midir? Tren ve benzeri araclar kesfedilmemis olsaydi, o insan evlatlari senin saban yapmayacak miydi, otlarina basa basa yuruyup gecmeyecekler miydi sadece senin olan topraklardan? Ya insan evladina ne demeli? Nasil bir ezme arzusudur ki, camina dayanan ...
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 08 Mayıs 2011
http://caglayankent.blogspot.com/2011_05_08_archive.html
8 Mayıs 2011 Pazar. Sabah saatleri. Sokaklar in cin top oynuyor. Tam zamanıdır dedim denemenin. Arabanın anahtarını alıp fırladım evden. Direksiyonun başına geçtim, kontağı çevirdim, dikiz aynasını iyice yukarı kaldırdım. Yan aynaları da iyice içeri. Yani sadece önümü görebiliyorum. Arkam, sağım, solum sobe! Geri geri, sağ ve sol olmak üzere muhtelif manevralar yapıp bulunduğum yerden çıkmam lazım. Aynaları tekrar açıyorum. Garajdan çıkarken düşünmeye başlıyorum. Başkalarının düşünceleri de dert oldu bana.
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 12 Aralık 2010
http://caglayankent.blogspot.com/2010_12_12_archive.html
15 Aralık 2010 Çarşamba. Bam teli insanın neresinde? 1980’ler… O dönem Ankara’da yaşıyoruz. Kırmızı bir Passat arabamız var. Anneannemler İstanbul’da yaşadığı için yılda ortalama on kere Ankara - İstanbul karayolunda gidip geliyoruz. Elbette o zamanlar otoban yok, iki şehir arası mesafe en az 8 saat. Demek ki bam telinin yaşı yokmuş! Babamın parmaklarıyla direksiyonda ritm tutuşu, annemin mırıldanışları, benim o yaşta henüz öğrenmediğim ama süper attığım İngilizce ile şarkılara eşlik edişim, kendimi grub...
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 23 Ekim 2011
http://caglayankent.blogspot.com/2011_10_23_archive.html
23 Ekim 2011 Pazar. Nefes almaya başlar, nefsinden arınarak. Odacıkları, kapakçıkları, karıncıkları; “cık”ları hakketmeyecek kadar büyür. Hatta damarları tıkanır belki… Evlerden ırak! Sağ beynin yıllarca süren hakimiyetinden kurtarır kendini. Ve tek başına hareket etmeye başlar. Odaları, kapakları, karınları, damarları ile birlikte…. Tek bir amaç uğruna:. İçinde bulunduğu yek vücuda varlığını hatırlatmak…. İçinde bulunduğu yek vücuda O’nun için var olduğunu anımsatmak…. Evet, fazla mesai ister yürek.
caglayankent.blogspot.com
ÇağlayanKent: 19 Aralık 2010
http://caglayankent.blogspot.com/2010_12_19_archive.html
22 Aralık 2010 Çarşamba. Elimize hamur bulaşmış, çıkmıyor. Beni yakından tanıyanlar bilirler; "kadın hakları"na inanmam. Hatta çoğu zaman kadinların "hak"sız olduğunu düsünürüm. Eğri oturup, doğru konuşalım şimdi. Kapris yaparız, çok para harcarız, elimizden mekanik hiçbir iş gelmez, detaylarda boğuluruz, dedikodu yaparız, fesat düsünürüz, işler istediğimiz gibi gitmedi mi hemen ağlarız. Biz kadınlar, hep bir onay bekleyerek yaşıyoruz. Evlenilmeyi bekliyoruz. Okul, askere gidip gelme, para kazanıp ke...