tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Mayıs 2008
http://tubaozgur.blogspot.com/2008_05_01_archive.html
12 Mayıs 2008 Pazartesi. Sözcükler, kelimeler ve harfler birbirimizle iletişime geçmek istediğimizde hepsi bir araya gelir ve anlatmak istediklerimizin giysileri oluverirler. Varoluşumuzdan itibaren başlayan kovalamacanın içerisinde derdimizi, sevgimizi, üzüntümüzü, mutluluğumuzu ve daha bir çok duygumuzu anlatan dünyayı bir uçtan diğer ucuna götüren kelimeler. Kimi zaman divitin ucuna takılarak, kimi zaman kalemlerin tercümanı olarak, kimi zaman da günümüz teknolojisi bilgisayarların klavyelerin...1822 ...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: koca memeler
http://tubaozgur.blogspot.com/2010/03/koca-memeler.html
30 Mart 2010 Salı. Yüksel annemlerde bu kez onay aldım. Hem Yüksel, hem de annem en az on kere aray›p geldiğini belirttiler sağolsunlar. Artık yalnızım ve bilgisayarım kucağımda istediğimi yapabilirim. Bir nefes sigaramdan günde sadece iki tane olmak koşuluyla içiyorum. Bir yudum da gazozumdan. Gerçekten özlemişim. Aslı - Serap çabuk gel nolur. Yok yok önemli bir şey değil ama birden telaş oldum. Serap - Kızım ne oldu söylesene. Nefes al, ver, al, ver, al, ver. Yok yok bu panik atağın doğuştan olmama...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: herşey bir yanlış anlamadan ibaret...
http://tubaozgur.blogspot.com/2010/04/hersey-bir-yanls-anlamadan-ibaret.html
14 Nisan 2010 Çarşamba. Herşey bir yanlış anlamadan ibaret. Hayatın içine baktığınız zaman göreceksiniz aslında öyle çok anlaşmazlıklar daha doğrusu yanlış anlaşılmalar içindeyiz ki tarifi yok. görmek istediğimiz herşey gözümüzün ve gönlümüzün içinde yol alırken aslında karşımızdakinin ne dediğinin çok da üzerinde durmuyoruz belki de. aklımız fikrimiz istediğimiz, hayal ettiğimiz ya da olmasını arzuladığımız olayın tamda üstünde kitlenmiş bakıyor etrafına. Peki ya öyle değil de böyleyse olaylar. Herşeyi ...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Nisan 2010
http://tubaozgur.blogspot.com/2010_04_01_archive.html
14 Nisan 2010 Çarşamba. Herşey bir yanlış anlamadan ibaret. Hayatın içine baktığınız zaman göreceksiniz aslında öyle çok anlaşmazlıklar daha doğrusu yanlış anlaşılmalar içindeyiz ki tarifi yok. görmek istediğimiz herşey gözümüzün ve gönlümüzün içinde yol alırken aslında karşımızdakinin ne dediğinin çok da üzerinde durmuyoruz belki de. aklımız fikrimiz istediğimiz, hayal ettiğimiz ya da olmasını arzuladığımız olayın tamda üstünde kitlenmiş bakıyor etrafına. Peki ya öyle değil de böyleyse olaylar. Herşeyi ...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Mayıs 2009
http://tubaozgur.blogspot.com/2009_05_01_archive.html
8 Mayıs 2009 Cuma. Birçok şey var hayatımızda zorunluluktan yaptığımız. yine birçok şey var sevdiğimizi sandığımız. aslında hepsi öyle bir şey, şeyler aslında. Zorunlulukların ne olduğunu anlayabilmek için belki de önce ne olduğunu bilmeli. kuralların kimler tarafından konduğu gibi. ya da kendi kurallarımızın tabularımızın aslında yobazlık olup olmadığını. sevgi herşeyin üstünde mi ya da öyle bir şey mi? Hani sevdim mi tam severim mi? Niye sever insan ya da niye aşık olur? Ya da sevmek zorunda mıyız?
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Benim kalbim dikdörtgen...
http://tubaozgur.blogspot.com/2010/03/benim-kalbim-dikdortgen.html
30 Mart 2010 Salı. Hayallerin içinde kendimi bulmak hoşuma gidiyor. Hani ne bileyim masal kahramanları gibi. Aslına bakacak olursanız hikayelere bile gerek yok kahraman olmak için. Neden mi? Çünkü aslında herkes kendi hayatının kahramanı. Tıpkı benim gibi. Bir sabah uyandım ve herşey öyle başladı, kalbim dikdörtgendi. Keskin çizgiler. Dar uzun bir dikdörtgen. Hani çocukluğumuzda matematik dersinde şu dört köşeli olandan. Aman allahım evet bir dikdörtgen bu! Santral - Florance Nigthingle Hastanesi. Ama ga...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: ayaklarım çalındı
http://tubaozgur.blogspot.com/2010/03/ayaklarm-calnd_30.html
30 Mart 2010 Salı. Eski mahalleme taşındım. Doğup büyüdüğüm yere. Burda herkes tanıdık, sanki daha güvenli gibi geldi açıkçası. Tüm istediğim sakin ve huzurlu bir yerde çalışmaktı aslında. Herşeyi bir kenara koyup sadece işime konsantre olmaya çalıştım. Masal bu ya bırakmadı peşimi. Niye benim ayaklarım. Napmalıyım şimdi. Offf, derin nefesler, sakin bir kafa ve polisssss! Asl› - Alo Ayça. Ayça - Günaydın şekosum naber? Asl› - Ayça şey biraz bana kadar gelebilir misin? Şimdi biraz oturayım ve sakin olayım...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Mart 2010
http://tubaozgur.blogspot.com/2010_03_01_archive.html
30 Mart 2010 Salı. Yüksel annemlerde bu kez onay aldım. Hem Yüksel, hem de annem en az on kere aray›p geldiğini belirttiler sağolsunlar. Artık yalnızım ve bilgisayarım kucağımda istediğimi yapabilirim. Bir nefes sigaramdan günde sadece iki tane olmak koşuluyla içiyorum. Bir yudum da gazozumdan. Gerçekten özlemişim. Aslı - Serap çabuk gel nolur. Yok yok önemli bir şey değil ama birden telaş oldum. Serap - Kızım ne oldu söylesene. Nefes al, ver, al, ver, al, ver. Yok yok bu panik atağın doğuştan olmama...
tubaozgur.blogspot.com
tuba ozgur: Nisan 2008
http://tubaozgur.blogspot.com/2008_04_01_archive.html
20 Nisan 2008 Pazar. Elimde ince belli bir bardak, denizi seyrediyorum. Sıkı sıkı sarılmaşım çay bardağıma, elimde sigaram,. Bir parça martılara, bir parça bana simidimden. İstanbul’un eşsiz güzellikteki kucağında, çayımı yudumluyorum. O acımtırak tadını soğuğa aldırmadan içimde hissediyorum,. Elimde bir bardak çay, güvertedeyim. Yok yok abartmıyorum gerçekten öyle bir şey çay. Çocukluğumda hiç anlam veremediğim, özellikle bahsetmeden edemeyeceğim büyük halamın çay tiryakiliğini şimdi şimdi anlar old...